19 Temmuz 2016 Salı

Siber güvenliğe dikkat

Ülkemizde yaşanan darbe girişimini lehine çevirmeye çalışan kötü niyetli hackerların yeni tuzaklarına karşı lütfen dikkatli olalım.

1. Sahte facebook görünümlü sayfalar
Video gibi görünen tıklandığında devamının oynayacağı sanılan resim bağlantıları, (tıklanırsa) açıldığında facebookta kalmaya devam etmişsiniz gibi görüntülenen bir sayfa ve videoyu oynatmak için tekrar bastığınızda sizden kullanıcı adı şifre isteyerek giriş bilgilerinizin sahte sayfa üzerinden çalınması. Bu tuzağa yakalanmamak için bir gariplik hissettiğinizde hemen o içeriği görüntülemekten vazgeçin. Durduk yerde sanki çıkış yapmışsınız gibi facebook sizden kullanıcı adı şifrenizi girmenizi isterse yine o içeriği görüntülemekten vazgeçin.

2. Sahte telefonlar
Kendisini polis, asker, savci, hakim vb. olarak tanıtarak "terör örgütüne üye olarak görünüyorsunuz / adınız soruşturmada geçiyor / hesabınızdan terör örgütüne para aktarılmış" gibi cümleler ile korku üzerinden hakimiyet sağlayarak maddi, manevi zarara yol açan telefonlar. Unutmayın bahsi geçen kamu görevlileri telefonda hiç bir zaman bu şekilde konuşmaz.

3. Durum çok ciddi mesajları
Sosyal medya üzerinden "Durum çok ciddi..." diye başlayarak sorumluluk reddi beyan eden ve yine bu tarzda zaman zaman yayınlanan benzer makaleler ile sorumluluk reddi beyanında bulunmak. Bunlar tam olarak bir dolandırıcılık olarak tanımlanmasa da boşuna vakit ayırdığınız, inandığınız ama gerçek olmayan gereksiz durumlardır. Önerimiz şudur, güvenliğiniz için facebook dahil hiç bir internet sitesinde çok özel bilgi, fotoğraf ve özel anılarınızı paylaşmayın. En basit örnek; anne kızlık soyadınız dayınızın soyadıdır. Belli aralıklar ile zaman tünelinizi kontrol edin; hesabınız şifreniz çalınmasa da kullanımını dikkatsizce kabul ettiğiniz uygulamalar tarafından istemediğiniz paylaşımlar yapabilir. Paylaşımlarınız gerçekten sizin sorumluluğunuzdadır ve bu şekilde açıklamalar ile geçmişinizi bir kalemde silemezsiniz, onun yerine paylaşmadan önce en az 2 kere düşünün, unutmayın, maalesef sosyal medyada provakatör çok fazla.

Diğer genel güvenlik açığı durumları

Ücretsiz wireless (wi-fi) alanları
Mümkün olduğunca kendi imkanlarınızla internete bağlı kalın, ücretsiz bir internet bağlantısı ile girmiş olduğunuz sitelere yazdığınız her bilgi (ad soyad, kredi kartınız gibi) kötü niyetli yazılımlar ile kayıt altına alınıyor olabilir. Mümkünse akıllı telefonunuzun internet paylaşımı özelliğini açın ve işinizi kendi güvenli hattınız üzerinden gerçekleştirin. Ücretsiz bir wifi kullandığınız ve bahsettiğimiz güvenlik açıklarından şüpheniz varsa başta e-mail adresiniz olmak üzere tüm şifrelerinizi değiştirin. 

Ücretsiz VPN sağlayıcılar
VPN (Virtual Private Network / Sana Özel Ağ) kullanıyorsanız yazdığınız şifrelerin hedef siteye ulaşmadan VPN servisini kullandığınız yer tarafından izlenebilir olabileceğini unutmayın. Eğer gerçekten VPN kullanmanız gerekiyorsa ücretsiz servislerden kaçının, banka vb. yerlerde kullanmayın.

17 Mayıs 2016 Salı

Arama motorlarında ön sırada olmak!

Google, yahoo, yandex, bing ve diğerleri...

İnternet sitenize ulaşmanın yolu direkt adreslerinden daha çok arama motorlarından geçiyor. Aslında direkt domain adını ve uzantısını (örn: omn.com.tr ) yazarak sitelere girmek daha güvenli ve daha hızlı ama arama motorları o kadar hayatımızın bir parçası oldu ki, domaini yazarken farkında olmadan yaptığımız bir hata da bile adres satırına entegre olmuş arama motoru hemen bize sonuçlarını gösteriyor. Hal bu olunca neden dünyanın en zenginleri arasında arama motoru sahipleri var sorusunun cevabı oldukça basitleşiyor. Her gün milyonlarca sayfa gösterimi ve milyonlarca reklam gösterimi...

Durum böyleyken artık günümüzde zaten bir standarta oturmayan ve oturmaya da baya uzak gözüken web tasarımı işleri yani webmasterların el emeklerinin çok önemi kalmıyor. İstanbul'da bir ajansın ekibine binlerce TL para ödeyen şirketlerin web sitelerinden daha yüksekte lise çağında bir webmasterın yaptığı site yer alabiliyor. Tabi akıl yaşta değil baştadır, belki lise çağında ki arkadaşımız onların total'indan daha iyi iş yapıyor olabilir onu bilemeyiz ama seo tricklerini de daha iyi biliyor olabilir. "Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi?" gibi bir durum.

Özetle artık sitesi olan her işletmenin derdi olan "google da ilk sayfada gözükmemek" konusunun çözümü olan "seo" (search engine optimization) sitelerin eksiksiz bir parçası olmalı.

Peki nedir bu işin sırrı?

Gerçekten bu işi satan ajans/kişilerle aylık/yıllık anlaşmalar yapmak lazım mı?

Her yıl binlerce para vermek yerine nasıl doğal sonuçlarda çıkarız?

Google adwords'e reklam vermek bizi üst sıralara taşır mı?

Zaten 1.sayfada yer alan siteler neden bazen aynı zamanda da reklam veriyorlar?

Ne yaparsak yapalım 1. sayfada yer alamıyoruz, neden?

Bütün bu soruların yanıtları bir sonraki yazımızda olacak, bizi okumaya devam edin :)