Google, yahoo, yandex, bing ve diğerleri...
İnternet sitenize ulaşmanın yolu direkt adreslerinden daha çok arama motorlarından geçiyor. Aslında direkt domain adını ve uzantısını (örn: omn.com.tr ) yazarak sitelere girmek daha güvenli ve daha hızlı ama arama motorları o kadar hayatımızın bir parçası oldu ki, domaini yazarken farkında olmadan yaptığımız bir hata da bile adres satırına entegre olmuş arama motoru hemen bize sonuçlarını gösteriyor. Hal bu olunca neden dünyanın en zenginleri arasında arama motoru sahipleri var sorusunun cevabı oldukça basitleşiyor. Her gün milyonlarca sayfa gösterimi ve milyonlarca reklam gösterimi...
Durum böyleyken artık günümüzde zaten bir standarta oturmayan ve oturmaya da baya uzak gözüken web tasarımı işleri yani webmasterların el emeklerinin çok önemi kalmıyor. İstanbul'da bir ajansın ekibine binlerce TL para ödeyen şirketlerin web sitelerinden daha yüksekte lise çağında bir webmasterın yaptığı site yer alabiliyor. Tabi akıl yaşta değil baştadır, belki lise çağında ki arkadaşımız onların total'indan daha iyi iş yapıyor olabilir onu bilemeyiz ama seo tricklerini de daha iyi biliyor olabilir. "Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi?" gibi bir durum.
Özetle artık sitesi olan her işletmenin derdi olan "google da ilk sayfada gözükmemek" konusunun çözümü olan "seo" (search engine optimization) sitelerin eksiksiz bir parçası olmalı.
Peki nedir bu işin sırrı?
Gerçekten bu işi satan ajans/kişilerle aylık/yıllık anlaşmalar yapmak lazım mı?
Her yıl binlerce para vermek yerine nasıl doğal sonuçlarda çıkarız?
Google adwords'e reklam vermek bizi üst sıralara taşır mı?
Zaten 1.sayfada yer alan siteler neden bazen aynı zamanda da reklam veriyorlar?
Ne yaparsak yapalım 1. sayfada yer alamıyoruz, neden?
Bütün bu soruların yanıtları bir sonraki yazımızda olacak, bizi okumaya devam edin :)